Yaşamın genel tablosuna bakıldığında çocukluktan yetişkinliğe neredeyse tüm bireylerin yaşadığı sıkıntılar arasında; disiplin koymak, kimin nerede sözünün geçeceğini belirlemek ve kimin haklı olduğu konusunda bir çözüm arama konuları vardır.
Çocukluktan yetişkinliğe yansımaların olduğunu, özellikle çocuk sahibi olan bireyler fazlasıyla fark etmektedir. Anne ve babanın çocuğu yetiştirme şekli ve sunduğu rol modeli çocuğun yetişkinlik çağına geldiğinde ve anne ve ya baba rolünü üstlendiğinde direkt ortaya çıkmaktadır. Günümüzde ise çoğu ebeveynin çocuğuna sözünü dinletme konusunda sıkıntı yaşadığı da ayrı bir gerçektir.
Anne ve baba tutumlarında, anne ve babanın çocuktan beklentisi tamamen kendi sözünü dinletmesi ve çocuğun kendilerine bu konuda itaat etmesine dayalıdır. Bu şekildeki bir iletişim beklentisi aslında anne, baba ve çocuk arasında bir güç savaşı ve kaosa neden olabilmektedir.
Ebeveynler tarafından tekrarlanan iki tip yaklaşım şekli vardır. Halbuki bu çatışmaların önüne geçmek için iki tarafı da mutlu edecek yolun bulunması zor değildir.
Çocuk Kaybeder/ Anne – Baba Kazanır
Bu yöntemde ebeveynler uzaktan çocuklarının bir görevi yerine getirmesini ister. Çocuk buna karşı çıksa dahi, aile bu konuda ısrarcı olur ve bir güçle çocuğuna istediğini yaptırır. Böyle bir durumda kendini bu güç neticesinde mutlu hissetmez ve böylelikle ebeveyn kazanmış, çocuk kaybetmiş olur.
Çocuk Kazanır/ Anne- Baba Kaybeder
Anne ve baba çocuktan bir görevi yerine getirmesini ister. Çocuk bu istek üzerine oldukça ısrarcı davranır ve aile çocuğun bu konudaki inadını kırmak istese de kıramaz. Böylelikle ebeveyen kaybeder, çocuk kazanır. Fakat her iki yöntem de doğru değildir. Bu konuda her iki tarafın da mutsuz olmayacağı yola gitmek gerekir.
Kazanır/Anne- Baba Kazanır Çocuk
Bu yöntemde ısrar yoktur. Bu kazanma yöntemi ebeveynlerin ve çocukların ortak bir dilde buluşma yoludur. Örneğin; bir markette çocuk tüm yiyecekleri almak isterken ona hiçbir şeyi almamayı değil de seçenek sunarak iki şey arasında karar vermesini sağlamak gerekir. Hem böylelikle o güç savaşı bitecek hem de çocuk kendi seçimini gerçekleştirdiği için kendini mutlu hissedecektir. Bu yöntemi bütün çatışmalarda kullanmak mümkündür.
Çocuğun aklına soru işaretleri kalmamasına da ayrıca özen göstermemiz gerekiyor. Çocuk bir şey istediği zaman buna diretiyor olma nedeninin büyük bir kısmını da istediği ve istediği durumun gerçekleşmeme nedenine dair soru işaretlerini kafasında barındırıyor olması oluşturur. Bu nedenle özellikle çocuğun ‘neden?’ sorusunu sormasına bile gerek kalmadan istediği şey ile ilgili gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şey var ise de tüm soru işaretlerinin cevaplarını neden- sonuç ilişkisi kurarak anlatmamız gerekmektedir. Bu davranış kalıplarına uyulduğu taktirde çocuğunuzla iletişiminizin daha olumlu yöne doğru gittiğini göreceksiniz.
Uzm. Aile Danışmanı Serap Ağalar