‘Sınır’ denildiğinde bu size yaşamsal faaliyetlerinizi kısıtlayan bir kavram gibi gelebilir. Fakat sınır
kişiliği belirleyen en önemli ve en geniş kişisel alandır. Genişliği ise kişisel sınırların özgürlük alanı
olmasıyla ilişkilidir. Somut sınırları aynı bir dünya haritası gibi düşündüğümüzde bunları göstermek
daha kolay gelebilir. Fakat soyut sınırları çizmek zaman zaman zor olabiliyor.
Kişisel sınırları çizmek her ne kadar kısıtlayıcı bir hissin oluşmasına neden olsa da aslında ancak kişisel
sınırlarla özgür hissedilebilir. Hayattaki deneyimlerin ilk adımı anne- baba ve çocukla kurulan bağdan
oluşmaktadır. Bu bağ güvenli ise kişinin kendini biricik ve önemli hissedebilir. Oluşan bu benlik bilinci
de kişinin çevresi tarafından algılanma biçimini de şekillendirir.
Kişisel sınırların belirlenebilmesi için öncelikle kişinin kendini nasıl tanıdığı ve tanımladığına bakmak
gerekiyor. Sizler;
• Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz
• Kendinizi olduğunuz gibi kabul edebiliyor musunuz?
• Kendinizi olduğunuz gibi kendinizi ifade edebiliyor musunuz?
Tüm bu sorular doğru sıralamaya konulduğunda ve sorulara objektif cevap verildiğinde daha
rahat sağlıklı sosyal iletişim kurulabilir hale geliyor. Fakat başka bir yönden bakacak olursak;
kimse kırılmasın diye her teklifin kabul edilmesi, asla ‘hayır’ diyememek hem yorgun ilişkilerin
kurulmasına neden olur hem de gözden çıkarılan sınırlar özgürlüğünüzü yaşamanıza engel
olur.
‘’Hayır’’ denilmediğinde bu sizi daha kabul edilebilir ve daha sevilir bir insan haline getirmez. Eğer
kendi ipleriniz başkalarının elindeyse o iplerinizden çekiştirilerek ayrı ayrı yerlere savrulabilirsiniz. Bu
nedenle ideal sınırı bulmak gerekir. Tüm sınırlar öncelikle fiziksel olarak çizilir. Fiziksel olarak çizilen
sınırlar, benlik sınırının kurallarını ve prensiplerini oluşturur. Burada bahsedilen kesinlikle katı kurallar
değildir. Tüm sınırların işlevsel olabildiği gerçeğine odaklanmak gerekiyor.
Kendinize verdiğiniz birtakım sözlerde sınırlarınızı belirlerken ayrıca çevrenize karşı da bu anlamda
tutarlı olmanız gerekiyor. Çok kolay ikna edilebilir oluşunuz sizin sınırlarınıza sahip çıkmadığınızı
göstermektedir.
Özgürlük sınırsızlık anlamı taşımaz. Benlik sınırının sağlıklı çizilmesi kendinizle ilgili olan ve çevresel
çatışmalarınızı da onarıcı etki sağlar. İyi ya da kötü, doğru ya da yanlış şekilde de olsa kendi iradenizle
aldığınız kararlar sizi değerli ve biricik yapar. Her insan kendi öyküsünde biriciktir sadece bunu bilmek
ve zaman zaman hatırlamak için özgürlük sınırlarının tekrar gözden geçirilip işlevsel hale getirilmesi
gerekir. Bu da sizlerin görünmeyen yüklerinizden kurtulmanıza olanak sağlar.
Uzm. Aile Danışmanı Serap Ağalar